GENEL OLARAK RENK AÇIŞLARI

Birinci ve ikinci pozisyonda bir renk ile oyun açmak orta­lamanın üzerinde, çok özel dağılımımız yoksa en az 13 puanı olan bir elimiz olduğunu belirtir. Ayrıca bir renk ile oyun aç­tığımızda ortağımızdan limiti belli olmayan bir cevap gelirse, bir kere daha konuşmayı taahhüt etmiş oluruz. Bir eli açıp aç­mamakta tereddüt ediyorsak yirmi kuralı bize yardımcı olur. Yirmi kuralı şöyle çalışır: en uzun iki rengimizdeki kartların sayılarının toplamı ile elimizdeki puanların toplamı yirmi veya daha fazla ise oyunu açarız, daha düşük ise pas geçeriz.
Buna göre on üç puanlı bütün elleri açmak gerekir. İki tane dört kartlı renk varsa on iki puan ile de oyun açılabilir, puan­larımız renklerimizde yoğunlaştığı taktirde 5-4 dağılımla on bir puan ile de oyun açılabilir. Bir renk açtığımızda puanımız {elimiz dengeli ve multi açmaya uygun değilse) 21'e kadar çı­kabilir.
Majör bir renk ile oyun açtığımızda o renkte en az beş kar­tımız olmalıdır; minör renk ile açtığımız takdirde de o renk­teki kart sayımız en az üç tanedir. Karo ile oyun açtığımızda çoğunlukla kart sayımız dörttür. Ancak 4-4-3-2 dağılımda treflilerimiz iki tane iken üç kart ile bir karo açabiliriz.
Majör renk ile oyun açarken renk kalitesinin üzerine pek fazla durmuyoruz, beş tane kart olduğu takdirde yeterli pua­nımız varsa o majör ile oyunu açıyoruz.
Birinci ve ikinci pozisyonlarda iken açışların çok disiplin­li olması gerekir. Ortak henüz konuşmamış olduğu için onun elinin limiti belli değildir. Bu bakımdan konuşmalarımızda ortağı yanlış yönlendirmemeye çok dikkat etmeliyiz. Bilhassa zayıf iki ve üç açışları ile rakipleri sıkıntıya sokayım derken ortağı sıkıntıya sokuyor olabiliriz.
Diğer taraftan üçüncü pozisyonda iken ortağımızın pas geçmiş olduğunu biliyoruz, elinde azami on bir veya çok kötü bir on iki puan olabilir. Zayıf iki ve üç açışlarında daha ser­best hareket edebiliriz. Elimizde tam açış puanı yoksa dör­düncü pozisyondaki rakibin yüksek puanı olması ve bu eli rakiplerin oynama ihtimali fazladır. Bu bakımdan üçüncü pozisyonda iken daha düşük puan ile fakat kaliteli bir renk ile, ortağa atak göstermek için, oyun açabiliriz. Ortak daha evvel pas geçmiş olduğu için çok fazla yükseltme ihtimali azdır.
Dördüncü pozisyonda iken oyun açmadığımız takdirde, elin pas geçileceğini bilmemiz gerekir. Üçüncü pozisyondaki oyuncuda on bir, on iki puan olsa oyunu açardı, hatta dokuz on puan ile bile kaliteli bir rengi olsa konuşurdu. Baraj açışı yapmadığına göre de uzun bir rengi yoktur. Dışarıdaki pu­anlar dengeli dağılmış olmalıdır. O bakımdan düşük puan ile oyun açmak, pas geçilecek bir elde, rakiplere part skor yap­tırma riskini de taşır. On iki on üç puanlık eller İle bile oyun açarken çok dikkatli olmak gerekir. Buradaki kriter pik ren­gidir. Zira pik rengi olan taraf kompetisyonda daima avan­tajlıdır. Pik rengi sizde uzun ise, rakiplerin part skor yarışını kazanabilmesi için bir üst seviyeye çıkmaları gerekir. Bazı ustalar dördüncü pozisyonda oyun açma kararını verir iken onbeş kuralını uyguluyorlar. On beş kuralı şöyledir: elinizde bulunan puan ile pikteki kartların adedinin toplamı on beş veya daha fazla ise oyunu açarsınız, az ise açmazsınız. Yani on iki puanınız varken elinizde üç tane pik yoksa dördüncü pozisyonda pas geçin. Hatta mutlaka açılması gerekir denilen on üç puan ile bile, elinizde iki tane pik yoksa, pas geçmek uzun vadede karlı olur.
Bir ortak bir renk ile oyunu açtığı zaman, diğer ortak da elinde altıdan fazla puan varsa, bir seviyesinde cevap verir. Açanın ve cevapçmm elini üç kategoriye ayırıyoruz:
Zayıf Davet Kuvvetli
Açan 11-14 15-17 18+
Cevapçı 6-9 10-12 12+
Bundan sonraki bütün bölümlerde açanın ve cevapçmm konuşmalarının bu kategorilere göre değişiklik arzettiğini gö­receğiz. Her kademede bu sınıflandırma bize ışık tutacaktır.
istatistiklere göre en fazla zon, majör bir rengin dördünde oynanmaktadır. Ondan sonraki yoğunluk 3SA'da olmaktadır, en az oynanan zon ise minör renklerde olmaktadır.
Zonların oynanma sıklığı şöyledir:
1. Birinci sırada 4-4 / 5-4 fit ile majörde dört,
2. İkinci sırada 5-3 fit ile majörde dört,
3. Üçüncü sırada 6-2 fit ile majörde dört,
4. Dördüncü sırada da 3SA,
5. Beşinci yani en son sırada da beş minör oynanmaktadır.
Bu nedenle;
stayman (l.sıra)
5'li majör (2.sıra)
zayıf 2 maj(3.sıra)
konvansiyonları bulunmuştur.
Minör renkte zon yapabilmek için on bir löve almak ge­rekir. Buna karşılık sanzatuda zon yapmak için dokuz löve yeterli olur. O bakımdan minör renkte fit bulunsa bile, eğer mümkünse üç sanzatuya oynamak tercih edilir. İkili turnu­vada puanlamanın azizliği yüzünden, kendi yönünüzde oy­nayan rakipler 3SA +1 veya dört majör yapıyorlarsa, sizin beş trefli deklare etmeniz halinde tam yapmanızla batmanız ara­sında pek fark olmaz; ikisinde de sıfır alırsınız. O bakımdan ikili turnuvada minör fiti bulunduktan sonra 3SA seviyesi geçilmiş olursa, zon oynamak yerine şilem denemek tercih edilir.
Takım maçlarında veya rober briçte en sağlam zonu oy­namak tercih edilir o bakımdan takım maçlarında minörden zon oynanması durumuna daha çok rastlanır.
Konuşmalarda birinci öncelik iki ortağın ellerinde toplam sekiz kart olan bir rengin bulunup bulunmadığını tespit et­mektir. Önemli olan majör renkte sekiz kart fitin bulunma­sıdır. Fit bulunduktan sonra hangi seviyede oynanacağına karar vermek için konuşmalara devam edilir.